ISG Türkiye Röportajı

Nuray Zipak Vetr, Country Manager Turkey – Türkiye Ülke Müdürü
, +90 532 373 15 28 +43 678 12 46 772

Nuray Zipak Vetr, ISG Türkiye Ülke Müdürü.
Bu röportajda, çok başarılı web seminerlerine ev sahipliği yapan ISG Türkiye’den ve ISG’deki
çalışmaların ufkunu nasıl genişlettiğinden bahsediyor.

Nuray Hanım, kariyeriniz nasıl başladı?

Türkiye’de üniversitede İdari Bilimler – İşletme eğitimini tamamladıktan sonra, bankacılık sektöründeki kariyerime kambiyo / dış işlemler departmanında başladım. Ardından ingiltere’de iki yıl dil eğitimi sonrasında, bankacılık sektöründeki çalışmalarıma devam etmek için Türkiye’ye döndüm.

Birkaç farklı departmanda tecrübe edinerek, Menkul Kıymetler tarafında devam etmeye karar verdim. Yıllar içinde farklı bankaların Yatırım Şirketlerinde çalışmaya başladım. Yaklaşık 20 yıl kadar süren dinamik süreçle devam eden çalışmanın son 10 yılını, yerli sermayeli bir bankanın Operasyon & Şubeler Koordinasyon Müdürü olarak tamamladım.

2012’de ISG’ye katılma imkanım oldu.

Artık Türkiye Ülke Müdürüsünüz. Farklı bir sektörden geldiniz, son dokuz yılda neler öğrendiniz?

Bankacılık sektöründe özellikle yönetim rolünde devam ederken, özellikle bana bağlı pozisyonların işe alım süreçlerinde bizzat bulundum. Dolayısı ile IK anlamında bu süreçlerde bilgim ve tecrübem oluşmuştu ancak tabii  konu Bankacılık ve Menkul Kıymetler kapsamındaydı. Bu nedenle, ISG’de ilk çalışmalarım finans bazlı pozisyonlar ve projeler üzerine oldu. Uzman seviyesinden, CFO’ya kadar birçok farklı kademede işe yerleştirmeler gerçekleştirdim. Sürekli eğitim mentalitesi ile kendimi geliştirerek kısa bir süre içinde;  medikal, hukuk, lojistik ve nakliye sektörü gibi diğer endüstrileri de tanıma fırsatı edindim ve bu sektörler için işe alım operasyonlarını başarılı bir şekilde gerçekleştirdim.

İlerieyen zaman içinde, işe yerleştirme işlemlerinin yanında, ISG Türkiye’nin operasyonel süreçlerinin de çoğunu devir aldım. Kısa sürede hızlı bir şekilde büyüdük ve Türkiye’de yaklaşık 8 büyük şehri kapsar hale geldik. Ancak Pandemi nedeniyle işi yeniden stratejilendirmek durumunda kalınca, 2020 son çeyreği itibariyle , ISG Türkiye’yi tamamen üstlendim ve şu anda büyük endüstri şehirlerini kapsayacak şekilde, 15 yetkin danışmanla yönetim ve iş geliştirme çalışmalarını yürütüyoruz. Bir yandan projelere şahsi desteğimi verirken, diğer taraftan İSG Türkiye’nin gelişimi için çalışmalara devam ediyorum.

ISG Türkiye olarak tüm ülkeyi kapsıyor musunuz?

İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya, Adana ve Tekirdağ / Çerkezköy’de faaliyet gösteriyoruz. Trakya bölgesi gibi gelişmeye açık, sanayileşmenin organize olduğu bölgeler bizim ilgi alanımız olmaya devam ediyor.

Hemen hemen tüm  büyük şehirlerde temsil ediliyoruz ve işe alımdan, Outplacement servisine kadar tüm İK hizmetlerini kapsıyoruz. Danışmanlarıımızın bu hizmetler için uygun bir geçmişe sahip olması nedeniyle de tüm hizmetleri güvenle sunabiliyoruz.

ISG’nin Türkiye’deki durumu nasıl tanımlarsınız?

ISG’nin Türkiye’deki bilinirliği her geçen gün artarak devam ediyor. Özellikle pandemi döneminde; hizmetlerimizi digital ortama taşıyarak, hem ilişkili birçok kişi ve kurumun hayatını kolaylaştırmış,  hem de yaptığımız etkinliker ile daha fazla kişiye ulaşma imkanı yakalamış olduk.

ISG’nin Türkiye’deki pozisyonuna gelirsek; özellikle servis niteliği ve kalitesini değerlendirdiğimizde, Headhunting üzerine özelleşmiş 6 büyük şirketten ve 10 ila 15 arası uluslararası ve yerel şirketten söz etmek mümkün. Bu firmaların arasında tek noktadan hizmet verebilen az sayıdaki firmalardan bir tanesiyiz. İşe alımda Uzman seviyesinden, yetkin yönetici/ C-Level’a kadar her seviyede ve diğer İK hizmetlerini (Eğitim& Geliştirme – Assesment Center – Kocluk – Organizasyonel Development – Outplacement) kaliteli ve kuruma özel servisler sunuyoruz.

Profesyonel bir işe alım uzmanı olduğunuza göre, Türkiye’deki işgücü piyasası hakkında bize biraz fikir verebilir misiniz ?

İşsizlik oranı Avrupa ile kıyaslanamayacak oranda yüksek. Bunun yanında şirketlerde “çalışan dönüş hızı” da  oldukça fazla. 5 yıl boyunca aynı şirkette devam etmiş bir çalışan, başarılı olarak değerlendirilebilir. Türkiye’de kişilerin içinde çalıştıkları firmaları 1 ila 3 yıl arasında değiştirmesi oldukça yaygın. Bu durum bizim gibi danışmanlık şirketlerine birçok seçenek sunarken, edinilmiş bilgi ve tecrübenin, dolayısı ile şirket hafızasının kaybı anlamında müsteriler için riske yol açabiliyor.

Felsefeniz ve nişiniz nedir?

Bunu sık sık tartışıyoruz. Genelde ortak yaklaşımımız; „ birçok sektörde ve tüm İK süreçlerinde müşterilerimize tek noktadan servis verebilmenin yanında, sektör bilgi ve dinamiklerine hakim kıdemli/yetkin danışmanlarımızın olması bizi daha özel kılıyor“ şeklinde oluyor. Danışmanlarımızın çoğu geldikleri alanda 20 yıldan fazla deneyim sahip olduklarından, müşteri ihtiyaçlarını anlamak ve ona göre çözümler sunmak bizim en büyük avantajımız. Tüm bunları bir araya getirdiğimizde; firmalar tek adres üzerinden, birçok servisi almak ve birden fazla süreci alışık olduğu tek kişi ile yürütebilme imkanına sahip oluyor.

Şu anda, özellike ISG içinde diğer ülkelerde bulunan meslektaşlarımızla uluslararası fikir ve deneyim alışverişini sürdürüyoruz. Günümüzde Bilişim ve Sağlık sektörleri özellikle çok önemli branşlar haline geldi ve gelişmiş ülkelerin çoğu bu alanlarda profesyonel adaylar arayışı içinde. Biz bu sektörlerle ilgili operasyonları zaten yurtiçinde sürdürüyoruz ve ilave olarak global network aracılığı ile nitelikli  ve istekli adayların başka ülkelerde çalışmalarına da aracılık ediyoruz. İspanya, Avusturya ve Almanya ve Kanada ile halihazırda Bilişim Teknolojileri sektöründe ortak çalışmalara başladık, çalışmalarımız devam ediyor. Sağlık alanında ise şimdilik Almanya ile  işbirliği yapıyoruz ve gelecekte diğer sektörleri de içeren daha geniş coğrafi alan olanaklarını değerlendirmeyi planlıyoruz.

Geçtiğimiz aylarda bazı çevrimiçi etkinlikler düzenlediniz. Nasıl bu kadar başarılı oldular?

Online etkinlikler hakkında kısa bir özet vermek gerekirse; gündemin gerektirdiklerini ve firmaların ihtiyaçlarını çok yakından takip edebildiğimiz için, başarımızın kaynaklarından birinin de bu ihtiyaçlara zamanında cevap verebilmek olduğunu düşünüyorum.

Daha önce bazı çevrimiçi etkinlikler düzenlediğimiz için bir adım önde olarak, pandemi kısıtlamaları başladığında hiç zorluk yaşamadık. Mevcut deneyimlerimiz ile firmalara ve yetkili kişilere ulaşmak bizi zorlamadı. Kişilerin evde kalmak zorunluluğu, konuşmacı ve eğitimcilerin seyahat etmelerini gerektirmiyordu- biz bu durumu avantaja çevirdik.

Online etkinliklerimizde, eğitim konuları ve hizmetlerimiz hakkında konuştuk. Katılımcı sayısının yüksekliği, bizim bu konularda da takip edilen kurumlar arasında olduğumuzu teyit etti.

ISG’nin bir parçası olmanın en iyi yanı nedir?

Şahsen 30 yılı aşkın bir süredir profesyonel olarak çalışıyorum, neredeyse son 10 yıldır ISG’deyim. ISG sayesinde bankacılık dışında başka sektörler ile de tanışma fırsatı yakaladım. Ekibimizin bigi ve tecrübe seviyesini de dikkate aldığımızda, farklı disiplinlerden gelen bir yapıda, bir arada çalışmak oldukça keyifli. Düzenli yaptığımız toplantılar sayesinde, birbirimizden öğrendiklerimizle kendimizi geliştirme fırsatını da yakalamış oluyoruz. Böylece; firmalara daha iyi bir profesyonel yaşam için yaratıcı ve yenilikçi çözümler sunabiliyoruz, bu da beni motive eden sebeplerden en önemlisi.

Başladığım günden beri bana kattıklarını da değerlendirdiğimde bu işi mutlu bir şekilde yaptığımı hissediyorum.